Ulusal Tehdit Altındaki Türler Günü: Tazmanya Kaplanları İçin Bir Ağıt
Popülasyonları tehdit altında olan türler söz konusu olduğunda, geriye kalan bin veya birkaç yüz birey ilk bakışta endişe verici olarak algılanmayabilir; bir türe ait sadece iki yüz birey kalması dahi alarm zillerinin çalmasına yol açmayabilir.
Fakat bir türün kalan son üyesi ortadan kalktığında ne olur?
Avustralya'ya özgü bir kaplan türü olan Tazmanya Kaplanlarının yaşadıkları tam olarak bu. Türün yaşayan son üyesi Benjamin'in 1936'da Avustralya'daki Hobart Hayvanat Bahçesi'nde gözlerini kapatması ile beraber Tazmanya Kaplanlarının soyu tükendi. Uluslararası toplumun bu kaplanlara dair yıllardır sürdürdüğü ve yaşayan tek bir kaplanı bulmayı hedefleyen çalışmalarına rağmen Tazmanya Kaplanlarının hala aramızda olduğuna dair kesin bir kanıt ne yazık ki bulunamamakta (Hanna, 2017).
Avustralya hükümeti, 1996 yılında, yani son Tazmanya kaplanının varlığının sona ermesinden 60 yıl sonra, bu önemli olayın unutulmaması, bunun gibi trajedilerin bir daha asla yaşanmaması ve insanlığın biyoçeşitliliğe telafisi imkansız biçimde zarar veren eylemlerine dair özeleştiri yapabilmesini sağlamak amacı ile 7 Eylül'ü Ulusal Tehdit Altındaki Türler Günü ilan etti. Ulusal Tehdit Altındaki Türler Günü, aynı zamanda tüm canlıların sürdürülebilir ve güvenli bir ortamda yaşamasını sağlamak için çalışan tutkulu korumacıların, araştırmacıların, gönüllülerin ve topluluk uzmanlarının amansız çabalarının kutlanmasını da öngörmektedir.
Endemik Türler, Uluslararası Sorunlar
IUCN Tehdit Altındaki Türlerin Kırmızı Listesine göre, Dünya çapında 41.000'den fazla tür - değerlendirilen tüm türlerin yaklaşık dörtte biri (% 26) - yok olma tehdidi altında (IUCN, 2022).
Fakat belirtmek gerekir ki bu konuya dair tüm haberler karamsar olunmasını gerektirmiyor, zira dünyadaki hemen tüm topluluklar gezegenimizde var olan hassas dengeye ve yaşayan tüm canlılar arasındaki yadsınamaz bağa giderek artan bir önem atfetmeye başladı. Bu amaç doğrultusunda doğaya ve canlılara zarar veren beşeri eylemleri azaltmaya yönelik çabaların yanı sıra, nesli tükenmekte olan türlerin aktif olarak yeniden doğaya entegre edilmesine odaklanan araştırma ve geliştirme projeleri de devam etmekte. Bu projelere örnek olarak ise Hindistan bölgesinde bulunan ve nesli tükenme tehlikesi altında olan çitalara özel koruma alanlarının oluşturulması ile beraber bölgeye yeniden salınmaları veya İngiltereye endemik olan yırtıcı Kızıl Çaylak kuşlarının güvenli ve önceden ayarlanmış eşleştirme yöntemleri verilebilir (WEF, 2022).
Ayrıca çok sayıda hükümet, tehdit altındaki türlere yönelik zararlı uygulamaları yasaklayan, şirketleri ve bireyleri zararlı etkilerinden sorumlu olmaya zorlayan katı yasalar ve yönetmelikler çıkarmakta; yerel gruplar ise örgütlenerek yine aynı grupları sorumlu tutmaya yönelik eylem planları hazırlamaktadır. Bu yasalara ve kurallara örnek olarak Çin ve Rusya'nın, sınır bölgelerine özgü bir leopar türü olan Kar Leoparlarını korumak için özel kurullar oluşrumasından bahsedilebilir (IUCN, 2016).
Bütün bu nedenlerden dolayı, çok sayıda türün etkileşime girdiği ve dinamik bir denge içeren – ekolojik denge olarak da adlandırılan – bir biyoma sahip olmanın tüm ekosistemlerde doğal dengeyi korumak için önemli olduğu açıktır. Bu durum, en eski ve zengin yaşam alanlarından biri olan Akdeniz için de geçerlidir.
Akdeniz'in Nesli Tehlike Altında Olan Türleri
Akdeniz Koruma Derneği, insan kaynaklı ve yine insan merkezli baskıları azaltmayı hedefleyen koruyucu önlemler alarak Akdeniz'in biyolojik çeşitliliğini, bu bölgede yaşayan türleri ve onların yaşam alanlarını korumak için çalışmaktadır. Akdeniz Koruma Derneği, bu amaçla, nesli tükenmekte olan türlerin izlenmesi, yaşam alanlarının korunması ve eski haline getirilmesi için projeler yürütmektedir. Odak türleri arasında Akdeniz Foku (Monachus monachus), Kum köpekbalığı (Carcharhinus plumbeus), Deniz çayırları (Posidonia oceanica) ve Marmaris semenderi (Lyciasalamandra flavimembris) bulunmaktadır.
Uzun vadede kabul gören ve sürdürülebilir çevre koruma projeleri geliştirmek için AKD, yalnızca deniz ekosistemileri üzerinde çalışmıyor, aynı zamanda Akdenizin zamansız koruyucuları olan balıkçılar ve bölgede faaliyet gösteren turizmciler gibi paydaşlarla da çeşitli ortaklıklara imza atmaktadır. Yerel ve ulusal yetkililer, uluslararası kuruluşlar ve gönüllülerle birlikte çalışan Akdeniz Koruma Derneği, ekosistem restorasyonu için bilime dayalı projelerinin somut başarı elde ettiğini bilmekten gurur duymaktadır.
Fotoğraf: Pexels
Akdeniz Koruma Derneği olarak websitemizin blog kısmında bundan sonra takipçilerimizin deniz koruma üzerine yazılar yazması için bir alan tutuyoruz. Bizim için yazı yazmak isterseniz [email protected] adresinden iletişime geçebilirsiniz!
Instagram Facebook Youtube Twitter LinkedIn
Kaynakça
The IUCN Red List of Threatened Species. IUCN Red List of Threatened Species. (2022). Retrieved September 6, 2022, from https://www.iucnredlist.org/
IUCN. (2016). The IUCN Red List of Threatened Species. Panthera Uncia. Retrieved September 6, 2022, from https://www.iucnredlist.org/species/22732/50664030#conservation-actions
Hanna, E. (2017). National Threatened Species Day. Home – Parliament of Australia. Retrieved September 6, 2022, from https://www.aph.gov.au/About_Parliament/Parliamentary_Departments/Parliamentary_Library/FlagPost/2017/September/National_Threatened_Species_Day#:~:text=September%207%20is%20National%20Threatened,sleeping%20quarters%20in%20Hobart%20Zoo.
WEF. (2022). 8 endangered species that are being reintroduced around the world. The European Sting. Retrieved September 6, 2022, from https://europeansting.com/2022/08/11/8-endangered-species-that-are-being-reintroduced-around-the-world/