
Dünya üzerinde yaklaşık 600 – 700 arasında, Türkiye kıyılarında ise 100 kadar Akdeniz foku (Monachus monachus) yaşamaktadır. Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN)’in yayınladığı Kırmızı Listeye göre nesli tehlike altındaki (EN) deniz memelilerinden. Bu nedenle, Akdeniz fokları için yürütülen koruma çalışmaları, türün sadece Türkiye için değil, Dünya popülasyonu için de önem taşımaktadır. Akdeniz foku; habitat tahribatı, yaşam ve üreme alanları olan mağaralara müdahale, balıkçılıkta kullanılan av araçlarına kazara takılma, kasıtlı öldürme, salgın hastalıklar, yasadışı ve aşırı avlanma, deniz kirliliği ve denizel biyoçeşitliliğin azalmasını içeren tehditlere maruz kalmaktadır.
Akdeniz Koruma Derneği (AKD), Akdeniz foku izleme ve koruma çalışmalarına 2013 yılında Muğla’da yer alan Gökova Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesinde başlamıştır. 2019 yılı itibari ile Foça, Fethiye-Göcek, Datça-Bozburun ve Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgeleri’nde, türün yılın hangi döneminde, ne sıklıkla ve hangi kıyı mağaralarını üreme ve/veya dinlenme amaçlı kullandığı belirlenirken, bir yandan da kıyı mağaralarını kullanan bireyler tanımlanmaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün onay ve bilgisi dahilinde gerçekleştirilen bu çalışmalar, deniz memelileri konusunda uzman bir ekip tarafından ve kıyı balıkçıları başta olmak üzere, çalışma alanlarında yaşayanların gönüllü katılımı ile yürütülmektedir.
Derneğimizin, tür hakkında bugüne kadar edindiği bilgi ve tecrübe, bilimsel araştırma sonuçlarına paralel olarak; kıyılar ve kıyı mağaraları türün yaşamı için son derece önem arz etmektedir. Yaşam alanları kısıtlı olan ve çeşitli tehditlerle baskı altında bulunan Akdeniz foku için; Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından tamamlanması planlanan “Yavuz Özcan ve Karaalioğlu Parkları Hizası Falez Görsel Aydınlatma Projesi” bir tehdit niteliğindedir. Akdeniz foku, yaşamı kıyıya bağlı olan türlerdendir. Bununla birlikte, Dünya mirası niteliğinde olan ve Kesin Korunacak Hassas Alan koruma kategorisinde bulunan falezler, aynı zamanda barındırdığı kıyı mağaralarıyla birlikte, Akdeniz foku tarafından da kullanılmaktadır. Türün kıyıya bağlı yaşamından dolayı, falezler ve çevresinde aydınlatma projesi ile artacak ışık yoğunluğu ve beraberinde getireceği tekne ve insan yoğunluğu göz önünde bulundurularak her canlının yaşam hakkının bulunduğu ilkesi ve gerçeğiyle, söz konusu aydınlatma projesinin yeniden değerlendirilmesi önemlidir.
Falezlerin, nesli kritik tehlike altında bulunan Akdeniz fokunun yanı sıra, yok olma tehlikesi altındaki bitki türleri, dört yarasa türü, gececil balık türleri ve kuş türleri için de üreme, beslenme ve dinlenme alanı olduğu bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmıştır. Antalya, ülkemiz için önemli bir turizm kenti olmakla birlikte, denizel ve karasal biyoçeşitliliği vazgeçilmez ve evrensel niteliktedir. Turizm ve tanıtım faaliyetleri için çeşitli çözümler üretmek mümkün olmakla birlikte, yaşam alanı zarar gördüğü için bulunduğu alanı terk eden nesli tehlike altında türlerin ve habitatların geri dönüşünü sağlamak zor ve maliyetlidir.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kıyılarda yürüttüğü ve yürütmeyi planladığı çalışmalar için izleme ve koruma çalışmalarımızın sonuçları ile katkı sunmaktan onur duyacağız. “Yavuz Özcan ve Karaalioğlu Parkları Hizası Falez Görsel Aydınlatma Projesi”ni, Antalya ve Akdeniz fokları için neden olacağı geri dönüşü olmayan kayıplar göz önünde bulundurularak iptalini öneriyoruz.
Fotoğraf: Zafer Kızılkaya