Sulak Alanların Korunması Neden Önemli

02.02.2023

Yeryüzünün cömert ev sahibi Sulak Alanların %35'i son 50 yılda kayboldu.


Sulak alanlar tropik yağmur ormanlarından sonra dünya üzerinde biyolojik çeşitliliği üzerinde barındıran yegâne alanlardır. Sahip oldukları özgün doğal yapıları ile birçok tür için yumurtlama ve yavrulama alanı olan sulak alanlar, aynı zamanda sudaki kirliliği azaltıyor ve karbonu tutuyor. Yeryüzünün en zengin ve üretken ekosistemleri olarak görülen Sulak Alanlar, yerel halkın geçim kaynaklarına ve beslenmesine katkı sağlıyor. Yeryüzünün cömert ev sahibi Sulak Alanların %35'i son 50 yılda kayboldu. Birçok insanın ve canlının doğrudan yaşam kaynağı sulak alanların korunması oldukça önemli. Koruma çalışmaları artırılmazsa bu yaşam alanlarını hızla kaybedeceğiz. 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü’nde, Sulak alanların tüm insanlar ve canlılar için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekiyoruz.

Sulak alan kavramı ile ilgili en net tanımı, bu alanların korunmasına yönelik hazırlanan Ramsar Sözleşmesinde yer almaktadır. Sözleşmeye göre sulak alanlar “alçak gelgitte derinliği altı metreyi aşmayan deniz suyu alanlarını da kapsamak üzere, doğal ya da yapay, sürekli ya da geçici, durgun ya da akar, tatlı, acı ya da tuzlu bütün sular ile bataklık, sazlık, ıslak çayırlar ve turbalıklar” olarak tanımlanıyor. Dünya üzerinde sulak alan tanımı almış yaklaşık 2400, Türkiye ise 106 sulak alanı bulunuyor.

İnsanlık tarihi incelendiğinde milattan önceki zamanlardaki yerleşim kalıntılarının nehir vadileri, taşkın düzlükleri ve diğer tüm sulak alanlara yakın kurulmuş olması bize sulak alanların geçmişten günümüze olan önemini gözler önüne seriyor. Toplulukların sulak alanları tercih etme sebepleri arasında tatlı su kaynakları olmaları, sulak alanlardan elde edilen ürünler (tuz üretimi, balıkçılık vb.), tarım ve hayvancılık için uygun alanlar sağlamaları ve turizm gibi beşerî aktiviteler olarak sıralanabilir.

Sulak alanlar üzerinde son yıllarda artan insan baskısı gözle görülebilecek hale gelmiştir. İnsan baskısı sulak alanlarda kirlilik, sulak alanların kuruması ya da kurutulması, yapılaşma, sulak alanlarda ticari ve turizm faaliyetlerinin aşırı şekilde gerçekleştirilmesi olarak düşünülebilir. Dünyadaki sulak alanların %35'i son 50 yılda kayboldu.

Prof. Dr. Kerim Çiçek: Sulak alanlar gezegenimizin en kıymetli mirasıdır, onların varlığı biyolojik çeşitliliğimize güç katmaktadır.

Akdeniz Koruma Derneği Bilim ve Teknik Danışma Kurulu Üyesi ve Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Kerim Çiçek’e Dünya Sulak Alanlar Günü sebebiyle yaptığı açıklamada şunları söyledi: Sulak alanlar, birçok sucul ve karasal canlı türüne ev sahipliği yapan yeri doldurulamaz yaşam alanlarıdır. Birçok canlı için ev/yaşam alanı ve göçmen kuşlar için kışlama alanları sağlayan dünyadaki en verimli habitatlar arasındadır. Ayrıca taşkın koruması, su kalitesinin iyileştirilmesi, kıyı şeridi erozyon kontrolü, doğal ürünler, rekreasyon ve estetik gibi yaşamımız kolaylaştıran birçok ekonomik faydayı ücretsiz sağlamaktadırlar. İklim değişikliği ile mücadelede de önemli karbon yutakları olarak görev üstlenmektedirler. Sulak alanlar gezegenimizin en kıymetli mirasıdır, onların varlığı biyolojik çeşitliliğimize güç katmaktadır.

Akdeniz Koruma Derneği olarak uzun yıllardır izleme ve koruma çalışmaları yürüttüğümüz Gökova Körfezi’nde yer alan Azmak Sulak Alanının bölgedeki insan ve canlı yaşamı için önemini biliyor ve karşı karşıya olduğu tehlikelere karşı kaygı duyuyoruz. Geçtiğimiz yıl Marmaris’li öğrencilerle  Azmak Kıyısında  bir temizlik etkinliği gerçekleştirdik. Azmak sulak alanının korunması için çalışmalarımıza devam edeceğiz.


*Bu haberin hazırlanmasında Prof. Dr. Kerim Çiçek ve Akın İzgin destek olmuştur.