Balıkçılık

Balıkçılık Hakkında

1950 yılında dünyada avlanan balık miktarı, 20 milyon ton iken günümüzde bu rakam, teknolojinin gelişmesi ile 145 milyon tonun üzerine çıkmıştır. Avrupa Birliği, Avrupa’daki balık stoklarının %88’inin aşırı avlandığını ve balık tür sayıları, boy ve popülasyonlarının çok hızlı azaldığını beyan etmiştir.

Aşırı avcılık balık stoklarının %65’ini tüketirken, büyük ölçekli balıkçılık ve kıyılardaki kirlilik, yapılaşma gibi nedenlerle deniz çayırlarının kapladığı alanların yarı yarıya azalmasına neden olmuştur. Deniz habitatlarında kilometrelerce sürüklenerek çekilen büyük ölçekli balıkçılık ağları, sadece hedeflenen türleri değil aynı zamanda tehdit altında olan orfoz gibi çoğu türü de avlamaktadır.

Deniz altında ağırlaşan ağlar, aynı zamanda denizel habitatlara ve deniz tabanına zarar vermektedir. Bu durum, habitatların karbon tutma özelliğini kaybetmesine ve karbonun parçalanıp karbondioksite dönüşmesine neden olmaktadır. Havaya karışan karbondioksit küresel ısınmayı etkilerken denizde kalan ise asit seviyesini arttırarak denizel yaşamı olumsuz etkilemektedir. Artan asit miktarı, aynı zamanda deniz yüzeyinin tuttuğu karbondioksit oranının da azalmasına neden olmaktadır. Denizel habitatlara ve kullanılan büyük ölçekli av aracına bağlı olarak; deniz tabanın iyileşmesi 1.9 ile 6.4 yıl sürebilmektedir. Bilimsel çalışmalar, Balıkçılığa Kapalı Alanlar sayesinde bu sorunların önüne geçilebileceğini ortaya koyuyor. Böylece balık biyokütlesinin on sene içerisinde altı kat artacağı ve bu sayede denizden geçinenlerin de gelirinin artacağı belirtiliyor.

Özellikle kıyısal deniz habitatlarının uğradığı hasarın her geçen gün artıyor olması, aşırı avcılıkla birleşerek başta küçük ölçekli balıkçılık olmak üzere Akdeniz balıkçılığını büyük bir krize sürüklemiştir.

Ülkemizde halen geleneksel kıyı balıkçılığını yaşatan küçük ölçekli balıkçıların sayısı giderek azalmaktadır. Bunun en temel sebepleri arasında, biyolojik çeşitliliğin azalması, artan balıkçılık maliyetleri ve gençlerin balıkçılık mesleğini güvenli bulmayarak tercih etmemesi yer almaktadır. Bu nedenle, balıkçıların yaş ortalaması giderek artmaktadır.

Akdeniz Koruma Derneği, deniz koruma çalışmaları ile tür ve habitatların korunmasını öncelikli hedefi görürken bu çalışmaları ile dolaylı olarak küçük ölçekli kıyı balıkçılığının devamlılığını desteklemektedir. Sürdürülebilir balıkçılığın ülkemizde uygulanabilmesi için su ürünleri kooperatiflerinin ihtiyaç duyduğu bilgi ve ekipman ihtiyacının sağlanması konularında çalışıp, tür izleme ve Deniz Koruyuculuğu Sistemi’nin etkinliğini ölçmek üzere günlük balıkçılık verilerinin edinilmesi konuları başta olmak üzere pek çok konuda su ürünleri kooperatifleri ile Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ile çalışmaktadır.

Gökova Körfezi’nde Sürdürülebilir Balıkçılık Filmi  

Projeyi İncele Kadın Balıkçılar
Projeyi İncele Geleneksel Balıkçılık Turizmi